değişik ölçülerdeki bağımsız ahşap tabakaların, kontrollü endüstri koşullarında ve özel bağlayıcılarla tutkallanıp birleştirilmesinden oluşur. Lamine ahşap ile kolon, kiriş, kemer, makas ve bunun gibi birçok değişik formlarda eleman üretilebilir.
küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine karşı önemli çözümlerden biri olarak USE WOOD sloganı ile ahşap kullanımını teşvik etmektedir. Lamine ahşap teknolojisi, Otto Hetzer ile dünyada tanınmış(Alman marangoz)1919’da İsviçre‘de Brekke lisansı ile lamine kiriş üretimine başlanmıştır. Kısa zamanda sivil yapılarda, kilise inşaatlarında, köprülerde kendini gösteren teknoloji, II. Dünya savaşıyla birlikte askeri yapılarda da yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
Çok çeşitli boy ve kesitte üretmek mümkündür. Lamine kirişler, beton, çelik ve diğer kargir yapı elemanlarıyla kolayca birleşir. Özgün mekan tasarımına imkân tanır. Auditoryum, tiyatro, konser salonları, eğitim yapıları ve ürün teşhir/satış yapıları gibi geniş ve tek açıklıklı yapılarda geodezik kubbe, normal kubbe, piramit, tonoz, vb tüm geometrik strüktürler inşa edilebilir.
Bizatihi kendisi dekoratif bir elemandır. Kaplama ihtiyacı göstermez. Endüstriyel ve homojen bir malzeme olması, mukavemet değerlerinin bilinmesi ile kolayca hesapları yapılabilir. Hafiftir. Depreme karşı çok başarılı bir yapı malzemesidir. Yangına direnci yüksektir. Taşıma özelliğini uzun süre kaybetmez. Çelik, yangın sürecinde 15 dakikada doğal şeklini ve taşıma yeteneğini kaybeder. Aynı zamanda çok iyi bir iletici olduğu için ısının yayılmasını da hızlandırır. Beton, çelikten iyi olmasına karşın, demir donatının beton içindeki pas payı ortadan kalktığında, inşaat demiri çelik yapıdaki gibi iletken olmakta ve yaklaşık 30 dakika sonra taşıma özellikleri ortadan kalkmakta ve bir daha kullanılamamaktadır. Ancak, ahşabın statik hesaba göre aldığı minumum kesit yangın anında minimum 30 dakika (R30) yangın direnci sağlamaktadır. 30 dakikadan sonra 0.7mm/1 dakika kesit azalması olmaktadır. Yani,ilk mimari/statik planlamada yapı elemanının kesitini baştan artırıp R30 veya R90 dirençlerine ulaşmak mümkündür.)
Paslanmaz, nefes alır. Bu yüzden, özellikle su buharı veya kimyasal gazların yer aldığı ortamlar için idealdir. Mükemmel bir ısı yalıtım değerine sahiptir. Bakım maliyeti çok azdır. Uygun ve periyodik bir şekilde bakılması onu ölümsüz bir yapı elemanı yapmaktadır. Akustik özelliği yüksek bir malzemedir.
Ahşap lamine elemanlar iki ya da daha fazla katın tutkallanarak ve katların lif yönleri birbirine paralel yada dik gelecek şekilde birleştirilmesi ile elde edilir. Lif yönlerinin paralel gelecek şekilde düzenlenmesi daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Eğer, üretilen ahşap lamine eleman kavisli ise katların lif yönlerinin paralel olarak uygulanması zorunluluğu vardır. Laminasyon da farklı ağaç türü, değişken katsayısı, farklı boyut, şekil ve kat kalınlıkları uygulanabilmektedir. Ahşap lamine elemanlar kullanılan kat kalınlıklarına göre farklı şekilde adlandırılmaktadırlar. İnşaat sektöründe kullanılan büyük boyutlu lamine ahşabın (kiriş,kolon, kemer vb.) üretiminde 25,4 mm ile 50,8 mm arasındaki kalınlıklarda masif ağaç malzeme kullanılmakta ve bu özelliklerdeki lamine ağaç malzeme “GLULAM (Glued Laminated Timber) yada MICROLAM” olarak adlandırılmaktadır. Lamine elemanın üretiminde kullanılacak olan ağaç malzemenin rutubet miktarı, son ürünün kullanılacağı ortama göre belirlenmektedir. Eğer lamine eleman açık ortamda kullanılacak ise ağaç malzeme rutubeti % 16-19, kuru ortamda kullanılacak ise %16’ yı aşmamalıdır. Yaş ortamda kullanılacak lamine elemanın direnç değerlerinin hesaplanmasında düzeltme katsayısı devreye girmektedir. Lamine doğrama yönteminde uygulanacak olan tek bir kat kalınlığı 15 mm’yi geçmemelidir. Lamine eleman oluşturan katlar arasındaki rutubet farkı %4-%5’den fazla olmamalıdır. Yapıştırılan ağaç malzemelerdeki rutubet farkları %5’i aşmamalıdır. Eğer yapıştırılmış tabakalar arasında fazla rutubet farkı var ise tutkallama ve kullanım yeri rutubet değişmesi ile eşit olmayan rutubet azalmaları ortaya çıkmakta, bu nedenle oluşan gerilmeler liflere dik yöndeki çekme direncini aştığında çatlamalar meydana gelmektedir. Eğilme kuvvetlerine maruz kalan büyük boyutlu lamine elemanlarda kalınlık 30.5 cm dayanak noktaları arasında kalan açıklığın kalınlığa oranı 21 olmalıdır.
Kavisli elemanlar da lamine katların kırılmadan bükülebilmesi için t/R oranı yumuşak ağaçlar için 1/100’den, sert ağaçlar için 1/125’ten fazla olmamalıdır. Burada, “t” bir tek kelime kat kalınlığı, “R” kavis yarıçapıdır. 3.2. Laminasyonda Katların Düzeltilmesi Lamine edilmiş elemanın boyutlarında şekilsel bozuklukların meydana gelmemesi için lamine katların düzenlenmesinde, yıllık halkaların konumuna dikkat edilmelidir. Çünkü, bir ağaç tomruğunun değişik yerlerinden alınan ağaç malzeme, farklı şekillerde ve oranda çalışmaktadır. Ağaç malzeme hacimsel bakımından %11, boyuna yönde %0,1-0,3, teğet yönde %7 ve radyal yönde %4,5-5, oranında çalışmaktadır. Ağaç malzemenin bünyesinde bulunan suyun, kuruma anında ortama verilmesi ya da bulunduğu ortamdaki havadan bünyesine rutubet alması ile boyutsal şekil değişimine uğrayarak, bu da lamine edilmiş ağaç malzemede iç gerilmelere neden olacaktır. Eğer lamine katların düzenlenmesinde bu iç gerilmeleri dengeleyecek şekilde kat düzenlemesi yapılmaz ise bitmiş üründe düzeltilmesi imkansız olan şekil bozulmaları ve çatlamalar meydana gelecektir. Lamine katların düzenlenmesinde farklı çalışma sonucu ortaya çıkan gerilmeleri dengeleyecek kat düzenlenmesi yapılmalıdır. Aksi taktirde düzeltilemeyen biçim değişmeleri meydana gelebilir. Eğilme kuvvetinin etkisinde kalan lamine elemanlar (Kirişler), uygulanan yükün yönüne göre yatay lamine elemanlar ve dikey lamine elemanlar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Yük tutkal hattına dik uygulandığında yatay, yük tutkal hattına paralel olarak uygulandığında dikey lamine eleman olarak adlandırılmaktadır.
Lamine katlarının düzenlenmesinde farklı çalışma sonucu ortaya çıkan gerilmeleri dengeleyecek kat düzenlemesi yapılmalıdır. Aksi taktirde düzeltilemeyen biçim değişmeleri meydana gelebilir. Her maddenin özelliği yapısına bağlı olarak değişir. Katı ve sıvı maddelerin içerisinde bulunan her bir molekül diğer moleküllerle çevrilidir. Bu durumda, her bir molekül her yönde olmak üzere diğer moleküllerin kohezyon kuvvetine konu olmaktadır. Maddenin yüzey yapısını oluşturan moleküller, gerekli çekim sağlayamazlar ise yüzeyde doymamışlık hali oluşturmaktadır. Maddenin yüzeyinde oluşan serbest enerji, katı ve sıvıların üzerindeki doymamış molekülleri birbirine çekerek temas etmelerini sağlar. Ağacı yüzey liflerini tahrip etmeden işlemek mümkün değildir. Tutkallı bir ek yerinde, ağacın yüzey tabakasının zayıflama miktarı, tatmin edici dayanım özelliklerine sahip bir bağ oluşumunda belirleyici faktördür. Yeteri kadar yapıştırıcı sürülmeyen birleştirmelerde, birinci halka kısmen veya tümüyle yoktur. İkinci ve üçüncü halkalar, yapıştırıcı ve birleşimi yapılacak ağaç yüzeyleri arasında, oluşturulması gerekli bağı göstermektedir. Dördüncü ve beşinci halkalar, yapıştırılacak ağaçların özelliklerine bağlı olarak gelişir. Kullanılan ağaç malzemenin fire oranını azaltmak ve kusurlarından arındırmak için lamine elemanı oluşturan katlar da en ve boy birleştirme yapılması zorunluluğu vardır. En yönünde yapılan birleştirmeler, düz en birleştirme, kirişli en birleştirme ve kama dişli birleştirme şeklinde yapılmaktadır.